12 Ocak 2017 Perşembe

'Hayat fırsatlarla doludur evlat'


 ‘Hayat fırsatlarla doludur evlat’ klasik bir repliktir fakat klasik olmasındaki en büyük etken gerçek olmasından kaynaklıdır.Kaç yaşında olursan ol geriye dönüp şöyle bir baktığında keşkelerle geçen dönemlerin hatırı sayılır yeri vardır hayatında.Karşına çıkan fırsatları kaçırmak,elinin tersiyle itmek bazen de iyi değerlendirememek.Ben keşkeleri bir ayağı çukurda olmasa bile yolun yarısına gelmiş insanların dilinden düşmediğini düşünürdüm.Son zamanlarda en azından benim yaş sınırımın oldukça altında kaldı bu keşkeler.Tabi yaş sınırı düştükçe pişmanlık sebeplerini ortak bir paydada  toplayıp gençler için  ‘AŞK’  desek pekte yanlış bir söylem olmaz.

      Ahmet 24 yaşında,hukuk son sınıf öğrencisidir.Hayatının en güzel dönemlerini yaşadığını düşünüyordu çünkü aşık olmuştu.Biraz öncesine gidersek ikinci öğretim olan Ahmet,her dönem başarı sıralamasında %10 a girerek hiç harç parası yatırmamıştı.Ahmet aşkından çılgınlara dönüp tüm zamanını sevdiği kızı düşünerek geçiriyor bununla da kalmayıp kendinden de ödün vermelere doyamıyordu.Vizeler kapıyı çaldığında kapıyı açan sınavlara hazır olan Ahmet değil sonsuz aşkı olunca sınavlardan geçmek değil kalmak haliyle kaçınılmaz  son oluyordu.Bu durum aşkından gözleri kör olmuş Ahmet için öncü sarsıntılardı.Okulu bir dönem uzatmasının çok önemli olmadığını,mutlu olduğunu düşünen saf aşığımız hayallerinin de bir dönem uzadığının farkında değildi.



    Bahar yaklaşıyordu..Çiçekler,böcekler,uçsuz bucaksız masmavi gökyüzü…Tüm bunlar aşıksanız dolup taşmak,hunharca aşkınızı yaşamak için iyi birer aldatmaca halini alırdı.Ahmet de  saf aşık olduğu için baharın tadını sevgilisiyle doyasıya çıkarmasa olmazdı(!) Evet,sevgilisi dedim.Ahmet’in büyük aşkı karşılıksız kalmamıştı.Her istediği yapılan sevgilinin manasız kaprisleri Ahmet’i bazen bıktırıyordu ama sadece bazen.Çünkü o tam bir aşıktı(!)Finaller yaklaşırken kavgalarda sıklaşıyordu.Genelde mantığın devre dışı kaldığı bir ilişkiden bahsediyorsak kavgalarda da mantık aramak yanlış olurdu.Deprem yaklaşıyordu..Ding dong! Kapıda finaller vardı bu kez.Duygusal anlamda sinirleri harap olan Ahmet’in sınav düşünecek hali yoktu tabi(!)Sınavlardan kalarak okulunu tamı tamına bir sene uzatmış bulundu saf aşığımız.Sevgilisinden de ayrılmıştı.Nedeni çok saçma çünkü ilişkisine zerre mantık gözüyle bakmamıştı.Ahmet’in keşkeleri uzun bir liste halini çoktan almıştı ve dilden dökülmeye başlamıştı.Enkazın altında kalan Ahmet olmasa bile hayatından öylece giden bir senesi ve tabi kaçırdığı fırsatlardı.Ahmet’in bir senesine Allah’tan rahmet diliyoruz.
        
   Ne demiştik,hayat fırsatlarla doludur.Konu aşk olunca kaçırdığımız fırsatların farkına varamayışımız, sonrasındaki keşkeleri beraberinde getiriyor maalesef.Aşık olmayın demiyorum lakin kendinizi önemsemeyi unutmayın.Aşka düşman falan da değilim.Sadece sizden neler götürdüğünü bilmenizde fayda var diye düşünenlerdenim.Aşk kapınızı çaldığında hazırlıklı olmanız için buradayım. Aşkla olmasa bile sevgiyle kalın..



NOT:Hikayemiz Gerçektir                      
                                                                                     SAMAN

Hiç yorum yok: