- · 1998 Bavaria film ödülleri-En iyi genç yönetmen (Kısa ve acısız)
- · 2004 Avrupa film ödülleri-En iyi film, izleyici ödülü (Duvara karşı)
- · 2007 Bavaria film ödülleri-En iyi yönetmen (Yaşamın kıyısında)
- · 2007 Cannes film festivali-En iyi senaryo (Yaşamın kıyısında)

Ayrıca
filmde hayranlıkla izlediğim konulardan biride iki başkarakterin
oyunculuklarını haddinden fazla iyi oynamaları, daha kendileri ergenlik
dönemlerinde olmalarına rağmen rollerini seyirciye tamamen gerçekçi bakış
açısıyla yansıtmalarıdır. Akın’ın oyuncuları yönünden de çok şanslı olduğunu
söylemeden geçemeyeceğim.
Maik ve Tschick’in ortak bir noktada
birleşmeye çalışmaları, ilişkilerinin gün geçtikçe samimiyet kazanmasının iki
çocuğunda ortak sorunlarının olmasına bağlayabiliriz. Maik’in aile hayatı,
ilgisiz bir baba ve alkolik bir annesinin olması ona her yönüyle kendi
sorunlarını kendisinin çözmesinden başka bir yol bırakmamıştır. Öte yandan
sıkıcı aile hayatına okulda ilgi duyduğu Tatjana’da eklenince beklediği
karşılığı alamadığı için hayat daha sıkıcı hale gelmeye başlamıştır. Ta ki yaz
tatilinin ve hayatının en güzel günlerini yaşayacağı kişi olan filmin en ilginç
karakteri, Rus göçmeni, kendini Yahudi çingene olarak tanımlayan yoksul, alkolik
fakat korkusuz, cesaretli ve zeki bir çocukla yani Tschick’le tanışana kadar. Tschick’in
Maik’in sınıfına gelerek onun yanına oturması Maik’i her ne kadar tedirgin etse
de sonrasında yaşadığı olaylar onu bambaşka ve cesaretli bir insan yapmasına
sebep olmuştur. Eski bir Lada, Berlin’den biraz uzaklaşmak, uzun yollar, mısır
tarlaları, özgürlüğün verdiği mutluluk Maik ve Tscick’in hayatına yepyeni
farklılıklar getirmiştir. Çevresindeki olumsuzluklardan uzaklaşan iki ergen
çocuk yaşlarına rağmen boylarından büyük işlere kalkışarak kendilerine başka
bir dünya yaratmışlardır. Böylelikle insanların birbirlerinden etkilenerek
hayatlarının nasıl değiştiğini bu filmde apaçık görebiliyoruz. Maik’in Tatjana
adlı sınıftaki kız arkadaşına olan tutkusunun yaşadıkları olaylardan sonra
sadece ondan ibaret olmadığının farkına vararak kendine yeni bir yol çizmesine
neden olmuştur. Yolculuk esnasında arabalarının benzini bitince benzin çalmaya
karar verdiklerinde hortum aramak için gittikleri yıkıntı ve çöplükte Isa adlı
bir kızla karşılaşmaları kendilerine eşlik edecek yeni bir arkadaş hatta Maik
için yeni bir aşkın başlangıcı olmuştur. Isa, filmde kısa bir süre yer almasına
rağmen rolünü başarılı bir şekilde canlandıran, filmde büyük bir etki yaratan
yine hızlı değişimiyle aniden görünüp kaybolan diğer başarılı oyuncudur.
Yolculukta karşılaşılan diğer aile ise bir annenin çocuklarıyla mutlu
olabilmenin yollarını zekice ortaya koyuyor.
Genel olarak kısa zamanda gerçekleşen köklü bir değişim. Filmin sonunda yaşadıkları talihsiz kazadan bile birlikteliği ve dostluğu öğrenen, yaptıklarından pişman olmayan her zaman dürüst davranan, hayata daha farklı gözlerle bakan çocuklar görebiliyoruz.
“Elveda
Berlin” Maik ve Tschick’e çok önemli deneyimler kazandırdığı gibi seyirciye
de dostluğu, samimiyeti, dürüstlüğü, hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi
olmadığını, sorunları birlikte aşabilmeyi ve en önemlisi önyargılardan
kurtulmayı amaçlayan beyaz perdedeki öğretici filmlerden bir tanesi.
Misafir No: 1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder